Dün TBMM Başkanlığı’na sunulan “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” çerçevesinde internet haber siteleri de Basın Kanunu’na bağlı duruma geliyor. Ancak meclise sunulan kanun tasarısı maddelerine bakıldığında yeni internet yasası ile hali hazırda birçok konuda eli kolu bağlanan haber sitelerinin Basın Kanunu ile daha da zora sokulmak istendiği anlaşılıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Facebook ve YouTube ile ilgili RTÜK hazırlık yapıyor” açıklamasıyla daha ne dediği tam anlaşılmamıştı ki bu yeni Basın Kanunu değişikliği tasarısı hükümetin internet haber sitelerini RTÜK’e bağlama çalışmalarının yaptığını anlatmaya yetti. Ancak tasarıda bunun şartları ve detayları açıklanmamış durumda. Dolayısıyla RTÜK ve internet medyasının nasıl bir bağlamda birleşeceği henüz bilinemiyor.
İnternet haber sitelerini Basın Kanunu’na bağlayan yeni düzenlemenin maddelerinde tartışma yaratabilecek birçok madde var. Bunlardan ilki site sahipleri ve servis sağlayıcılarının site üzerinde bir künye hazırlaması zorunluluğu getirilmesi. Bu durum özellikle küçük haber siteleri için oldukça muallak durum. Zira bu sitelerin birçoğu ofis dışından yürütülen işletmeler.
Kanun büyük, küçük tüm haber sitelerini kapsadığı için bu durumda küçük haber siteleri kendi bireysel adreslerini açıkça siteleri üzerinden ifşa etmeleri anlamına geliyor. Bu da akıllara yeni internet yasasıyla ortaya çıkan fişleme ve hedef gösterme çabalarının bir devamı mı sorusunu getiriyor. Bu arada bu şarta uymayanlara 500 TL ila 20 bin TL arası ceza kesileceğini de eklemekte fayda var.
Diğer bir tartışmalı madde de site üzerinde yayınlanan haberlerin 6 ay saklanma zorunluluğu. Haber siteleri bu içerikleri 6 ay boyunca düzenli olarak arşivlemek zorundayken talep edilmesi durumunda yetkili kuruluşlara sunmak zorunda. Ama eğer site çökerse, haberler, veriler yedeklenmezse vay site sahibinin haline. 1000 TL’ye kadar bir ceza kapıda. Arşivlemenin kapsamı sadece bu da değil; zira eğer haberler bir soruşturmayı etkiliyorsa o haberin soruşturma sonlandırılana kadar saklanması zorunlu.
Kanun kapsamında okuyucu yorumlarının yayınlanması da zorunlu hale geliyor. Habere gelen yorumların 1 hafta kadar sitede yayınlanması mecbur hale geliyor. Bu yapılmadığında yine ceza kapıda. Bu sefer bu miktar 150 bine kadar çıkıyor.
Haberlere gelen tekziplerin ana sayfada bir hafta süresince yayınlanması zorunluluğu da gelirken haber suçlarında yazıyı yazan editör sorumlu olacak ve ceza alacak. Eğer yazıyı yazan belli değilse site sahibi cezalandırılacak. Tabii burada hangi haberlerin suç kapsamına girdiği yine belli değil.
Kanun tasarısında internet haber siteleri “İnternet ortamında haber ya da yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapan süreli yayın” olarak tanımlanıyor. Alın işte bir muallaklık daha. Bunun içine bireysel bloglar girebilir de girmeyedebilir de. Yani ticari bir işletme olmayabilirler de. Peki ya sözlükler, forumlar? Şu an mecliste görüşülen kanun bunların hiçbirine bir açıklık getirmiyor.
Kanun tasarısı web habercilerinin ağzına bir parmak çalmadan da geçmiyor. Yazılı basının sarı basın kartı hakkı internet habercilerine de tanınırken Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlarını da internet habercileri sitelerinde yayınlayabilecekler.
Sonuç olarak 5651 sayılı internet yasasıyla köşeye sıkıştırılan, sindirilmeye çalışılan, “beğenmediğimiz haberi yayınlayamazsınız” tehdidine maruz kalan internet habercileri şimdi de 5187 sayılı Basın Kanunu ile yine köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor gibi bir izlenim uyanıyor.
TBMM’ye sunulan kanun tasarısının tamamını incelemek isterseniz buraya bakabilirsiniz.
Yorumlar (0)