İlk uyarılarını Aralık ayında verdiğimiz 5651 sayılı kanunda yapılan internet düzenlemesi dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından birkaç değişiklikle kabul edildi. Son 10 gündür birçok STK ve internet yayıncısının yüksek sesle dile getirdiği, birçoğunun ise varoluş amaçlarına ihanet ederek sessiz kaldığı Torba Kanun Tasarısı yaklaşım seçimler öncesi, uzun yıllar unutulmayacak bir utanç tablosuyla komisyondan geçirildi.
5651 sayılı kanunun eksikleri 2009 yılında bu yana tartışılıyordu. Geçmişte başta BTK olmak üzere sektörün içindeki STK’ların da yer aldığı bir oluşumla internette düzenlenmesi gerek alanlar konusunda hemfikir olmuş, 30 üyesi bulunan İnternet Kurulu’nda kusurlu alanlar üzerine çalışmalar yapılmış, buna karşın “Güvenli İnternet” internet adı verilen filtreleme paketleri nedeniyle internet sansürü tartışmaları zirve yapmıştı.
Binlerce kişinin sokağa dökülüp internet sansürüne hayır dedikleri o günlerden bu yana İnternet Kurulu’nun üye sayısı 30’dan 5’e düşürülürken platformun ismi İnternet Geliştirme Kurulu olan amacı ve görev tanımı tamamen konuyla alakası bir başka oluşuma dönüştürüldü. Aynı zamanda STK temsilcileri de bu değişiklikle birlikte bir anlamda söz haklarını kaybetti.
Seçimler öncesi susturma harekatı
Bir yanda birçok sorunu çözeceği düşünülen Kişisel Verileri Koruma Kanunu bekletilirken yaklaşan seçimler öncesi internet yayıncılarını ve sosyal medyayı susturacak yeni internet düzenlemesi hepi topu üç haftalık bir süreçte torba kanuna dönüştürülerek meclise sunuldu.
Geride bıraktığımız bu süre zarfında internet dünyası içinde yer alan hiçbir kişi ya da şirkete bir fayda sağlamayan bu yasanın Türkiye’de yaşayan insanların ifade özgürlüğünü yok edeceğinden defalarca kez bahsettik. Dün son bulan görüşmelerle birlikte torba kanun yumuşatılmış ya da farklılaştırılmış gibi gösterilen muğlak değişikliklerle kabul edildi.
Görüşme sonrası torba kanunda neler değişti ya da değişmedi?
Torba kanunun görüşmeler sonucunda dün Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’ın değindiği konulara paralel bir hal aldığını söylemek mümkün. Zira yasa artık öncelikle özel hayatın gizliliği veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması durumunu ön plana çıkarıyor. Bununla birlikte Bakanın engelleme yetkisi kaldırılırken, bu imkan sadece TİB Başkanı’na veriliyor. Sonuç itibarıyla engelleme yine emir ya da talimatla yapılabiliyor.
Diğer yandan engelleme sadece özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği durumlarda uygulanacağı belirtiliyor. Ancak bu konunun sınırları belirsiz ve nasıl uygulanacağı henüz bilinmiyor. Düzenlemeyle birlikte Tüzel kişilerin TİB’e başvurarak itiraz etme hakkı elinden alınırken, özel hayatı ihlal gerekçesiyle sadece gerçek kişilerin başvurması sağlanıyor.
Dolayısıyla özel hayatın gizliliği durumunda talimatla site engellemeleri yapılabilecek. Ancak engelleme kararlarına yönelik olarak sulh ceza mahkemesine itiraz etmek de mümkün olacak. Nitekim yasanın en büyük ve olumlu değişikliği de bu maddede yapılmış durumda. Ancak torba kanunun kullanıcı aleyhine olan diğer tüm maddeleri duruyor.
Yorumlar (0)