Geçtiğimiz hafta sonuna girerken dünyayı derinden sarsan, şok eden bir haber manşetlere taşındı. Söz konusu haber, sonucunda gerçek bir insani dram, ciddi bir felaket doğuran ve dünya tarihinde görülmüş en büyük beşinci deprem olarak adlandırılan Japonya depremiydi. Sebep olduğu büyük acıya, moral çöküntüsüne, bölge halkının hayatını geriye dönülemez bir şekilde değiştirmiş olmasına ek olarak, aslında bu tarz doğa olaylarına alışkın olan, gururlu ve kendine yetmeye uğraşan bir ülke olarak tanınan Japonya ilk defa uluslar arası yardım çağrısı yaptı. Bu da yaşanan felaketin ne büyük boyutta olduğunu gözler önüne seren en önemli göstergedir.
Henüz felaketin boyutlarını tam olarak tespit etmek mümkün olmamakla birlikte, dünyanın 3. büyük ekonomisi olan Japon ekonomisinin bu durumdan etkileneceği muhakkak… Deprem bölgesi olarak bilinen Japonya’nın kuzeybatı kesimi ekonomik büyüklük olarak ülkenin % 8 ini temsil etmekte… Şu anda bilindiği kadarıyla bu bölgede yer alan Honda, Mitsubishi, Toyota, Nissan gibi bazı dev otomotiv markası ve yedek parça üreticileri ile teknoloji şirketlerinin, özellikle de elektronik chiplerin, hafıza kartlarının, tüketici elektroniğine yönelik pc ve diğer tüm bilgisayar ürünleri ile akıllı mobil telefonların üretiminin belli ölçüde sekteye uğraması bekleniyor. Bu gelişme akıllara bu sektöre ait ürünlerin son kullanıcı fiyatlarının da yükselmesi ihtimalini de beraberinde getiriyor. Hemen ilk anda akla gelen Sony, Toshiba ve SanDisk gibi firmalar bu tip force majeur tabir edilen durumlara karşı hazırlıklı olmalarına rağmen lojistik kanadında ve ulaşım bakımından bazı sıkıntılar yaşanması muhtemel görünüyor. Bu konuda fikri sorulan Toshiba yetkilisi Deborah Chalmers en çok bu iki alanda problem yaşanabileceğini belirtiyor. Sony’nin bölgede yarı iletken materyal, pil, şarj ve optik film ürettiği toplam 6 fabrikasında üretimi durdurduğu ve fabrikalarını tamamen kapattığı da gelen haberler arasında.
Genel anlamda elektronik sektörünü kapsayan küresel tedarik sisteminin bu felaketin etkilerini kısa vadede deneyimlemeye başlayacağı sanılıyor. Buna ilaveten küresel tedarik rotasının belirsiz bir süre boyunca değişebileceği ve söz konusu süreçten dolaylı olarak ABD firması Apple’ın da etkileneceği geliştirilen varsayımlar arasında bulunuyor.
Tüm bu üzücü gelişmelerin yanındaki tek iyi haber ise sosyal medya cephesinden geldi. Büyük felaketin ardından haberleşme olanakları son derece kısıtlı seyretmesine karşılık, elektrik verilebilen bölgelerde en yoğun kullanılan iletişim aracının Twitter platformu olduğu ve haberleşmelerin büyük çoğunluğunun Twitter üzerinden gerçekleştirildiği tespit edildi.
Yorumlar (0)