Ouya: Potansiyeli Büyük Ama Henüz Bir Oyun Konsolu Değil [İnceleme]

Tarihler 10 Temmuz 2012’yi gösterdiğinde oyun dünyası oldukça heyecan verici bir konsol ile karşılaştı. Kickstarter‘da destek arayan Ouya, gerek Android tabanlı bir konsol olması gerekse 99 dolarlık fiyatıyla oyunseverler üzerinde büyük bir merak uyandırdı. Sonuç itibarıyla bir hayalle başlayan proje toplamda 63 binden fazla destekçinin sağladığı yaklaşık 8.6 milyon dolarlık fon ile hayata geçirildi ve Ouya artık resmi olarak satışa çıktı.

Her ne kadar aynı kategoride yer almasa da PlayStation, Xbox, Nintendo ve Wii gibi devlerin yanına ismini yazdırmayı başaran, Ouya bilindiği gibi öncelikle Kickstarter’da destek aldığı kişilere gönderildi. Hayata geçirilmesinde katkımızın bulunduğu Ouya’ya sonunda biz de kavuştuk ve herkesin hakkında izlenimleri merak ettiği bu yeni oyun konsolunu hemen her yönüyle incelemeye aldık. İşte karşınızda 99 dolarlık Android oyun konsolu Ouya!

Kutu İçeriği ve Başlangıç

Ouya’yı yakından takip edenler projenin Kickstarter’daki sunumlarda yer alan tasarımı hatırlayacaklardır. O dönemde henüz tamamlanmamış bir ürün hüviyetinde olan Ouya’nın bugün Kickstarter görsellerindeki konsoldan tasarım olarak birçok farklılığı bulunuyor. Ancak konsolun donanım ve tasarım özellikleriyle birlikte kontrolcü hakkında sizi bilgilendirmeden önce Ouya’nın kutu içeriğinden bahsetmek istiyorum.

Biz projenin destekçilerinden biri olduğumuz için konsolu bu şekilde edinmiş diğer kişiler gibi Ouya’nın kutusunu açtığımızda öncelikle karşımıza “Thank You For Believing.” (Bize inandığınız için teşekkürler) mesajıyla karşılaştık. Ouya takımının en üste teşekkür mesajını yerleştirdiği kutuda, oyun konsolu ile birlikte bir adet kontrolcü, HDMI kablo, güç adaptörü, kontrolcü için iki adet pil ve içinde güvenli kullanım talimatlarının yer aldığı bir kitapçık bulunuyor. Bizim elimize ulaşan kutudaki güç adaptörü Ouya’yı Türkiye’deki prizlerde kullanabilmeniz için bir uca sahip değil. Bu nedenle cihazı çalıştırabilmek için bir dönüştürücüye ihtiyacınız var. Ayrıca güç adaptörünün kablosu biraz kısa. Yani Ouya’nın yakınlarında bir prizin bulunması gerekiyor.

Kutu içeriği Ouya’yı bir monitöre ya da TV’ye hemen bağlayarak oyun oynamaya başlamanız için yeterli. Hatta Ouya’nın destekçilerinin ve konsolu inceleme fırsatı bulan kişilerin yorumlarında kutunun içinde bir HDMI kablosunun yer almasından kullanıcıları memnun edecek bir ayrıntı olarak bahsediliyor. Bunun nedeni ise tahmin edebileceğiniz gibi binlerce lira ödeyip satın aldığınız bazı teknoloji harikası ürünlerin içinden HDMI kablosunun çıkmaması.

Burada konsolun arayüzüne ulaşabilmeniz ve kullanmaya başlayabilmeniz için gerekli süreç hakkındaki izlenimlerimi de sizlerle paylaşacağım. Zira kapsamlı bir el kitabının bulunmaması çok meraklı olmayan ve teknolojik cihazlara pek aşina olmayan kullanıcıları zor durumda bırakma potansiyeline sahip. Örneğin; kontrolcüyü çalıştırmak için pilleri nereye yerleştireceğinizi fark etmeniz biraz zaman alabilir.

Ouya’yı kutudan çıkardıktan sonra kullanmaya başlamak için önünüzdeki tek adım kontrolcünüze kutu içeriğinde yer alan iki adet pili yerleştirmek oluyor. Bunun için kontrolcünün sol ve sağ üst kısmındaki kapakları çıkarmanız gerekiyor. Daha sonra güç ve HDMI bağlantılarını yaptıktan sonra Ouya’nın bulunan tek tuş olan açma kapama düğmesine basarak konsolu aktif hale getirebiliyorsunuz. Konsolu açtığınızda öncelikle kontrolcü ayarları için sizi bir bir hoş geldin ekranı karşılıyor. İki yön tuşunun arasında bulunan “U” tuşuna basılı tutarak ortadaki iki led’in yanıp sönmesini sağladığınızda kontrolcü kullanıma hazır hale geliyor.

İkinci adımda ise Ouya’nın internete bağlanacağı kablosuz bağlantıyı belirleme ve ardından konsolun yeni güncellemesini gerçekleştiriyorsunuz. Ouya sisteme kayıt olmadan önce konsolun arayüzüne ulaşmanıza izin vermiyor. Bu nedenle karşınıza gelen ekrandan e-postanız ile birlikte bir kredi kartı ya da debit kart ile kayıt olma zorunluluğunuz bulunuyor. Ancak sistem verdiğiniz bilgileri doğrulamadığı için sahte ya da uydurma bilgilerle kayıt gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu arada cihaza USB portu aracılığıyla klavye ve mouse bağlanabiliyor.

Tasarım ve Donanım

Avucunuza sığmasa da Ouya bir konsol olarak oldukça küçük boyutlara sahip. Öyle ki içinde ağırlık yapacak donanım parçaları bulunmadığı için konsolun dengede durabilmesi için iç kısımda metal plakalar bulunuyor. Konsol eliniz çarpsa bile yuvarlatılmış alt kısımları nedeniyle kolay kolay yana devrilmiyor.

Ouya, küçük boyutları nedeniyle evinizde yer arama sorunu yaratmayacak bir oyun konsolu. Yani TV ünitesinde diğer konsollar ya da elektronik cihazların yanında dekoratif ve ilgi çekici görüntüsüyle kolaylıkla yerini alabilir.

Kutu şeklindeki tasarımıyla dikkat çeken ve kenarları metalik gri, üst kısmı ise siyah plastikten oluşan Ouya’nın gövdesinde yukarıda da bahsettiğim gibi sadece tek bir açma kapama tuşu bulunuyor. Ön tarafında Ouya markasının yer aldığı konsolun arka tarafı olarak nitelendirebileceğimiz kenarında güç, HDMI, micro USB, ethernet ve USB girişleri yer alıyor. Bu girişler Ouya’yı kullanırken gereken bağlantıları yapabilmeniz için yeterli.

Teknik Özellikler:

• 1.7 GHz hızında 4 çekirdekli Nvidia Tegra 3 işlemci,
• 1 GB RAM
• 8 GB dahili depolama alanı
• 1080p Full HD HDMI çıkışı
• Wi-Fi, Bluetooh 4.0
• Kablosuz kontrolcü
• Android 4.0 işletim sistemi

Yukarıda sıraladığımız özelliklerden de anlaşılacağı gibi Ouya büyük konsollar kadar iddialı bir donanıma sahip değil. Akıllı telefonlarınızdaki oyun deneyimini konsol geleneğiyle birleştirmeyi amaçlayan Ouya açısından bu durum zaten bir sorun teşkil etmiyor. Ancak Tegra 3 işlemci 1080p desteği nedeniyle kimi zaman oyunlarda zorlanabiliyor. Bu durum bazı oyunlarda gözle görülür FPS düşüşlerine neden oluyor.

Kapasite bakımından biraz çağın gerisinde gibi görünen 1 GB RAM, Ouya’nın donanımında pek sırıtmıyor. Android’in bellek ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda önemli bir sorun olabileceği düşünülen 1 GB RAM’i Ouya’nın eksi hanesinde yazılabilecek kadar kötü bir donanım özelliği sayılmaz.

Konsolun depolama kapasitesi ise bu çaptaki bir ürün için bile yetersiz sayılabilir. Zira oyunların 700 MB boyuta çıkabildiği bir ortamda üstelik bir kısmı sistem tarafından kullanılan bu disk kapasitesinin yeterli olduğunu söylemek zor. Ancak bu durum USB üzerinden bağlanabilen depolama birimleriyle sorun olmaktan çıkıyor.

İlk nesil Ouya, gerek 1 GB gibi artık akıllı telefonlar için bile az bulunan belleği, yine kısıtlı sayılabilecek 8 GB dahili depolama alanı ve gerekse yüksek çözünürlük yükünü zaman zaman kaldırmakta zorlanan Tegra 3 işlemcisiyle parlak bir donanım sergilemiyor olabilir. Ancak Ouya’nın karşı karşıya kaldığı en büyük sıkıntı donanım değil yazılım. Bunu Arayüz bölümünde daha detaylı açıklayacağım.

Bu arada konsolun oldukça sessiz çalıştığını söyleyelim. Tabi bu durum standart laptop ve konsol fan sesine kulakları alışmış kişiler için böyle.

Kontrolcü

Ouya’da kullanıcılara oyun konsoluyla birlikte bir adet kontrolcü sunuluyor. Satın alırken dilerseniz ikinci kontrolcüye de sahip olabiliyorsunuz. Oyun dünyasına yakın kişiler Ouya’nın kontrolcüsünü ilk gördüklerinde Xbox 360’ın gamepad’ine benzetebilir. Tasarım ve tuş yerleşimi bakımından iki kontrolcü birbirine oldukça yakın.

Ouya’nın ilk tanıtımında daha farklı bir kontrolcü ile karşı karşıyaydık. Ancak Xbox’un kontrolcüsünün aldığı olumlu tepkiler nedeniyle Ouya ekibi görünüşe göre böyle bir tasarımda karar kılmış.

Ouya’nın gamepad’i boyut olarak ise PlayStation 3’ten daha büyük. Buna karşın kontrolcü tutuş ve tuşlara ulaşma bakımından oldukça rahat. Sağ tarafta yer alan tuşların renk düzeni ve dizilimi yine PS3 ve Xbox’tan izler taşıyor. Arka tarafta yer alan tetik diye tabir edilen tuşlar ise oyun oynarken rahatsızlık hissi vermiyor. Her ne kadar üstteki tuşlar pek hoş bir his vermeyen klik basma şeklinde işlev görse de aşağıdaki tetikler daha iyi duruyor.

Bunların yanı sıra kontrolcü çok kaliteli bir malzeme ve ele oturma hissi vermiyor. Ayrıca tuş basışlarında da diğer konsolların kontrolcüleriyle bariz bir kalite farkı var. Açıkçası bir süre sonra tuşların bozulma olasılığı yüksek gibi görünüyor.

Kontrolcünün en dikkat çekici yanı bu yıl PS4’ün tanıtımında da  karşılaştığımız dokunmatik yüzey. Bu anlamda Ouya kontrolcüsü yenilikçi bir özelliğe sahip. Dokunmatik yüzey sayesinde oyunlarda ya da arayüzde mouse özelliği elde edebiliyorsunuz. Üzerinde yer alan 4 led ışığı ile kontrolcünün durumu hakkında bilgi veriliyor. Ayrıca Ouya’ya toplamda 4 adet kontrolcü bağlayabiliyorsunuz.

Kontrolcülerin 50 dolara satılması Ouya’nın çoklu oyuncu desteğini baltalayan yönlerinden birisi. 99 dolarlık konsola 50 dolar kontrolcü ücreti ödemeyi herkesin makul göreceğini düşünmüyorum. Ancak konsolun açık kaynak kodlu Android’den yararlanıyor olması farklı kontrolcü tanımlama gibi bazı konularda önemli avantajlar getiriyor. Zira bizim deneme fırsatımız olmadı ancak Ouya forumlarında anlatıldığına göre PS3 kontrolcüsünü konsola tanımlayabilmek mümkün.

Arayüz

Konsolun Android altyapısı üzerine yerleştirilen arayüzü oldukça basit ve kullanımı kolay. Açıkçası arayüz bir konsoldan ziyade bir mobil uygulama mağazası ya da online video servisi edası taşıyor. Ana menü ise tek renk bir zemin üzerine sadece Ouya logosu ve sol tarafa yerleştirilmiş birkaç seçenekten oluşuyor. Örneğin, Ouya’yı büyük bir TV’ye bağladığınızda ekranın yaklaşık %60’lık bölümü boş kalıyor. Bu durum basitlik olarak algılanabilir ancak bence arayüz tasarımı bakımından önemli bir eksik.

Ouya’nın ana menüsü “Play”, “Discover”, “Make” ve “Manage” olmak üzere dört seçenekten oluşuyor. Tahmin edebileceğiniz gibi Play, Ouya’ya indirdiğiniz oyunları oynayabildiğiniz bölüm. İndirdiğiniz tüm oyunlar burada sıralanıyor. Buraya yeni oyunlar eklendikçe sayfa sağ tarafa doğru genişliyor. Arayüzü bu haliyle Windows’un Metro stiline benzetmek mümkün.

Hemen altında yer alan Discover ise Ouya’nın en çok kullanacağınız bölümlerin başında geliyor. Zira oyunları ve diğer uygulamaları buradan keşfedip konsola indirebiliyorsunuz. Oyunlar Discover bölümünde yukarıdan aşağıya doğru Featured, Only On Ouya, Trending Now ve Play Like BAWB gibi kategoriler altında sıralanıyor. Kimi zaman oyunların yüklenmesinin biraz zaman alabiliyor.

Oyunlara tıkladığınızda ise oyun hakkında geliştirici bilgisi ve diğer detayların yer aldığı bir indirme ekranı karşınıza çıkıyor. Burada oyun içi görüntüler sayesinde oyun hakkında fikir sahibi olabiliyor ve indirme işleminin haricinde beğendiğinizi “like” benzeri tuş sayesinde ifade edebiliyorsunuz. Bu beğenme sistemi kullanıcıların oyunlardan hoşlanıp hoşlanmadığını size iletirken seçiminizde size kılavuzluk ediyor.

Kategorilerin en altında “Genres” bölümü hep aynı oyunlarla karşılaşmak istemiyorsanız Discover’da sıkça ziyaret ettiğiniz bir alan oluyor. Burada ister yarış isterseniz macera ya da FPS kategorilerine girerek yeni oyunlar keşfedebiliyorsunuz. Tabi bu bölümden çok fazla şey beklememek gerek zira örneğin, yarış tutkunuysanız ilgili kategoriyi ziyaret ettiğinizde sadece 13 oyunla karşılaşıyorsunuz.

Ana menüde yer alan bir diğer seçenek olan Make ise Ouya’nın sınırlarını zorlamak isteyen kullanıcılar için hazırlanmış. Burada “Builds” ve “Software” olmak üzere iki seçenek bulunuyor. Builds sadece geliştiricilere yönelik bir bölüm. Ancak içinde sadece bir tarayıcının bulunduğu Software’den normal kullanıcılar da faydalanabiliyor. Şöyle ki, bu bölümden “Side Loading” denen bir yöntem ile Ouya’nın mağazasında bulunmayan oyun ve uygulamaları yükleyebiliyorsunuz. Açıkçası oyun tarafında pek iyi sonuçlar alınmasa da uygulama konusunda Ouya’yı sınırlı mağaza seçeneklerinden çıkarmak için side loading yöntemi denenebilir. İlgilenenler bu yöntemin detaylarını buradan elde edebilirler.

Son olarak Manage bölümü ise “Account”, “Controllers”, Network, “Notifications” ve “System” seçenekleriyle karşımıza çıkıyor. İsimlerinden anlayacağınız gibi bu seçeneklerden hesap, kontrolcü bağlantı ve genel sistem ayarlarınızı yapabiliyorsunuz. System seçeneği Android’in saklanan yüzünü ortaya çıkıyor. Buraya girdiğinizde önünüze Android’in bilindik Ayarlar ekranı geliyor. Buradan arayüzle ulaşamadığınız birçok ayarı gerçekleştirebilmenize izin veriliyor. Örneğin, arayüzü olmasa da sistem için Türkçe dil seçeneğini seçebiliyorsunuz.

Doğrusunu söylemek gerekirse Ouya’nın arayüzü genel anlamda bir çocuğun kullanırken zorlanmayacağı, oyun tutkunlarının ve konsollara aşina kişilerin bir süre sonra sıkılabileceği türden.

Oyunlar

Yukarıda bahsettiğim gibi Ouya’da oyunlara Discover bölümünden ulaşabiliyorsunuz. Son olarak Ouya’nın resmi sitesindeki Oyunlar bölümüne baktığımda mağazada yer alan oyun sayısı 305’e ulaşmıştı. Bu sayı ilk bakışta yeni bir konsol için yeterli görünebilir. Ancak oyunları keşfetmeye başladığınızda tablonun hiç de göründüğü gibi olmadığını anlıyorsunuz ki bu belki de Ouya’nın en büyük eksi yönlerinden. Zira söz konusu 305 oyunun büyük bir kısmı tıpkı geçmişteki Atari mantığındaki konsollar gibi birbirinin tekrarı örneklerden oluşuyor. Kategori olarak baktığımızda Ouya’da “Indie” olarak tabir edilen basit oyun türlerinin hakimiyeti söz konusu. Google Play’in popüler ve büyük prodüksiyonlarının çok azı Ouya’da yer alıyor. Bu anlamda Ouya’daki en popüler ve kalburüstü oyunun artık insanların Android’de oynamaktan sıkıldıkları hatta biraz eskiyen ShadowGun olması durumu daha iyi özetleyecektir.

Burada dikkati çeken aynı oyunları farklı kategoriler altında defalarca görüyor oluşunuz. Bu anlamda Ouya oyunculara ne yazık ki çeşitlilik sağlayamıyor. Discover bölümünde biraz zaman geçirdiğinizde Ouya’nın her yerde hemen hemen aynı oyunları size önerdiğini anlıyorsunuz.

Ouya’da her oyun demo olarak indirilebiliyor. Yani en başta bir oyunu satın almak zorunda değilsiniz. Oyunu indirip oynadıktan sonra bir süre sonra ücretli versiyona geçmeniz gerekiyor. Oyun fiyatlarının 3 ila 15 dolar arasında bir aralığa sahip olduğunu söylemek mümkün. Ancak burada Ouya’nın çok eleştirilen bir başka yönü daha ortaya çıkıyor. Zira bazı oyunlar Google Play’de olduğundan daha pahalıya satılıyor.

Oyuncular açısından Ouya’nın kendi mağaza ve oyun sisteminin olması bir dezavantajı da beraberinde getiriyor. Google Play’deki oyunlarınızla Ouya arasında bir senkronizasyonun bulunmaması Android’deki oyunları oynamış ya da oynamakta olan kişilerin Ouya’da her şeye baştan başlamasını gerektiriyor. Bu durum takdir edersiniz ki Ouya açısından önemli bir eksik.

Ouya’nın öne çıkardığı kategorilerdeki kısırlık türlere göre oyun araştırması yapabildiğiniz bölümlerde de kendini gösteriyor. Örneğin, Discover bölümünde ilk dikkatinizi çeken kategorilerden biri olan Trending Now’da sadece 7 oyun ya da uygulama ile karşılaşabiliyorsunuz. Yine tür kategorilerinde de kimi seçeneklerde birkaç oyun karşınıza çıkıyor.

Oyun performansına geldiğimizde ise Ouya bazı oyunlarda gerçekten kullanıcıya keyif verebiliyor. Beklentisi yüksek bir kullanıcı değilseniz Knightmare Tower, Chrono Blade, Rawensword ve Shadowgun gibi oyunlarla eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Tabi burada Ouya’nın ciddi optimizasyon sorunları yaşadığından da bahsetmek gerekiyor. 3D grafik yoğunluğu yüksek oyunlarda Ouya önemli FPS düşüşleri yaşayabiliyor. Ya Ouya’nın oyun şirketleriyle olan anlaşmalarında ya da kullanılan Tegra 3 işlemcinin performansın ciddi sıkıntılar var. Performans bakımından elde edilen sonuç çoğu kişiyi memnun etmeyecektir.

Ouya’daki oyun çeşitliliği konusunda bir parantez açmak gerekirse, mağazada farklı konsollardan örnekler bulabileciğiniz legal emülatörler bir anlamda bu cihazı ipten alan detaylardan biri oluyor. NES’ten Neo-Geo’ya kadar birçok emülatör birbirinden eğlenceli oyunları Ouya’ya getiriyor.

Sonuç

Kickstarter’da Ouya’yı bu kadar ilgi çekici yapan şey Ouya’nın donanımdan ziyade Android mobil oyunculuğa sunduğu nimetleri çoklu oyuncu desteği sayesinde farklı bir deneyimle konsol dünyasına getirebilme potansiyeliydi. Android’in gelişen ekosistemini bir konsola taşımak gerçekten heyecan verici bir proje. Ancak Ouya’nın en azından şu an için bu vaadi bunu hakkıyla yerine getirebildiği söylemek çok güç.

99 dolar satış fiyatı düşünüldüğünde Ouya donanım bakımından kullanıcıları memnun edecek özelliklere sahip. Fakat iş konsolun can damarı olan yazılım konusuna gelince ne yazık ki Ouya sınıfta kalıyor. Zaten büyük konsollarda olduğu gibi donanım, performans ve ultra çeşitlilik beklentisi olmayan bir Ouya kullanıcısının elinde oynanabilir birkaç oyunun dışında bir şey kalmıyor. Üstelik konsolun arayüzü sizi eğlendirme potansiyeli bulunan oyunları keşfetmeniz konusunda da bir hayli başarısız. Yani sizin için mükemmel olabilecek bir oyun, Discover bölümünde sürekli aynı örnekleri karşınıza getiren öneri sistemi nedeniyle adeta yok olup gidiyor. Oyunları ödeme zorunluluğu olmadan indirip deneyebiliyor olmanız bir nebze olsun bu olumsuzluğu gideriyor.

Diğer yandan teknoloji meraklısı bir kişiyseniz Ouya sizin için iyi bir uğraşı olabilir. Ouya mağazasında olmayan oyun ve uygulamaları konsola getirmeye uğraşabilir ve yeni deneyimler elde edebilirsiniz. Ancak bu amacı sadece oyun oynamak isteyen kişilerin hiç ilgilenmediği bir konu.

Tasarım olarak Ouya sevimli bir portre çiziyor. Bununla birlikte bağlantı çeşitliliği ve sunduğu işlevsellik tatmin edici düzeyde. Konsola klavye, mouse, harici hard disk, bilgisayar ve 5.1 ses sistemi bağlayabiliyor olmanız önemli.

Türkiye’deki kullanıcılar açısından baktığımızda şimdilik bir muhatabınız yok. Ouya’yı satın aldığınızda garanti, yedek parça vs. konularda büyük sıkıntı yaşayabilirsiniz. Buna ek olarak Ouya’nın en başta e-posta ve kredi kartı bilgilerini zorunlu kılması da bilgi güvenliğiniz açısından sizi tehdit ediyor. Zira ortada bilginizi koruyacak ve kendinizi güvende hissedebileceğiniz ne bir kurum var ne de bir güvenlik sistemi. Varsa da siz bu hissiyatı elde edemiyorsunuz. Nitekim verdiğiniz bilgilerin kontrol edilmiyor oluşu da bu konuda şüpheleri artırıyor.

Sonuç olarak kısa sürede tüm dünyada önemli bir hayran kitlesine erişen Ouya resmi olarak satışa girmesiyle birlikte oldukça kritik bir döneme adım attı. Vaat edilen oyun ve özelliklerin halen mağazadaki yerini almaması, oyun çeşitliliğindeki kısırlık, can sıkıcı performans sorunları en koyu Ouya taraftarını bile üzecek seviyede. Umarız ikinci nesil Ouya tüm bu sorunlardan arınmış olur.