x

Sansür Paketlerinin Arkasından Türk Telekom mu Çıkıyor?

Sansür Paketlerinin Arkasından Türk Telekom mu Çıkıyor?

GÜNCELLEME:

17 Mayıs 2011 tarihinde güncellendi.

Sitemizin “cevap hakkına saygı” ilkesine istinaden, Türk Telekom tarafından gönderilen açıklama metnini yazının alt kısmında bulabilirsiniz. Kamuoyuna duyurulur.

Son 1.5 haftadır hepimiz 22 Ağustos’da BTK tarafından uygulamaya geçirilecek olan “İnternet Paketleri” meselesini konuşuyoruz. Hatta durum öyle bir hal aldı ki, 15 Mayıs’ta Türkiye’de ve dünyanın birçok büyük şehrinde yürüyüşler, eylemler yapılıyor olacak.

Bir yandan bu konuyu enine boyuna tartışırken, bir yandan da birçok TV programında, hatta Okan Bayülgen’in sunduğu Muhabbet Kralı adlı programın sansür konulu bölümünde benim de katılımımla, bu meselelerin tartışmaları yapılmışken, hepimizin sorduğu ortak bir soru var: “İnternet Paketleri” meselesi nereden geldi? Kısa bir açıklamadan sonra bu soruyu cevaplayacağım.

Türkiye’nin dijital konumunu artık hepimiz biliyor gibiyiz. Malum Türkiye Facebook’da kullanıcı sayısı bakımından 4. ülke ve Facebook’da en kalabalık 2. şehir nüfusu İstanbul. Ayrıca Avrupa’nın en büyük sosyal ağ penetrasyonuna sahip ülkeyiz. Bu bilgilerin tamamı da, çok doğal olarak hükümetin de ilgisini çekiyor.

Nasıl mı?

Obama’nın sosyal medya sayesinde kazandıklarına ve henüz Amerika’daki seçimlere 1 sene olmasına rağmen tekrar sosyal medya çalışmalarına başlayış sürecine bakalım. Ya da bu seçimler için AKP ve CHP’nin sosyal medyada ne kadar aktif olduğuna bakalım. Göreceksiniz ki, aslında hükümetin de gelecek planlarında internetin yeri çok büyük.

Bu bilgiler ışığında, hem piyasada da konuşulduğu şekliyle, hem de yüksek yerlerden aldığımız duyumlara göre, aslında BTK’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Paket Internet sistemi (Çocuk Paketi, Aile Paketi, Yurt içi İnternet Paketi ve Standart Paket) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Türk Telekom’un hayata geçirdiği bir plan halini almış.

Şimdi açıklayalım yavaşça, çünkü bu bilgilerin hazmı biraz zor olabilir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir süre önce Türk Telekom’a, “herkese bedava internet verilmesi için” emir verdi. Bedava olmayacaksa bile 1 TL karşılığında (aynen Tivibu gibi) olması da aldığımız duyumlar arasında. Erdoğan, bu söylediğinin yapılması için Türk Telekom’a “Bir şekilde yapın!” mesajı vermeyi de ihmal etmedi.

Bunun üzerine Türk Telekom da düşünmeye başladı ve aslında zaten kurulu bir düzeninin olduğunu farketti. Bu düzen ise, Türkiye sınırları içerisindeki tüm bilgisayarların aslında tamamen Türk Telekom’un altyapısını kullanarak internete bağlandığı (ve tabi hosting şirketleri de), dolayısıyla da yurt içi internet ağına hakim olduğu düzen anlamına geliyor.

Tabi işin bir de rekabet yönü var. Rekabet Kurulu’nun teknoloji ve telekomünikasyon firmalarına uyguladığı regülasyonlar yeterince sert olduğu için, bu fikrin Türk Telekom’un fikri ya da hizmetiymiş gibi görünmemesi lazımdı. Üstelik, Superonline, Biri, Smile gibi markaların sağladığı internet erişim ve sağlama hizmetleri de, hayata geçirilecek olan paket sisteminden mahrum kalacaktı. Bu yüzden de bu plan bir regülasyon halini aldı.

Sonrasında BTK’nın zorunlu olarak sunduğu ve dört şekle ayırdığı internet paketleri hayatımıza girdi. 22 Ağustos’ta ise tamamen yürürlüğe girecek. Bu anlamda herkese bedava (ya da 1 TL) internetin de hayata geçmesini bekleyebiliriz, ancak tabi Yurtiçi İnternet Paketi ile.

Geri kalan paketlerden Standart Paket ile şu anki engelli siteler hariç tüm sitelere girilebileceğini biliyoruz. Çocuk Paketi ve Aile Paketi zaten isimleri ile kendilerini az çok anlatıyorlar. Ancak tüm bu paketlerin yanında getirdiği birçok olumsuzluğun yanında en büyüğü, 22 Ağustos’dan sonra DNS ile erişim sağladığımız yasaklı sitelere girilemeyecek (ve girmenin de suç olacak) olması.

Yani kısacası; Türk Telekom, geçtiğimiz günlerin en büyük tartışma konusu olan internet sansürünü tetikleyen bir aksiyon almış durumda olabilir. Bunu bilerek yapıp yapmadığını bilmiyoruz, ancak görünen o ki, “İnternet Paketleri” ve yanında gelen düzenlemeler Türkiye’deki tüm internet kullanıcılarını hem üzecek hem de canını sıkacak bir durum oluşturuyor. İnternet üzerinden organize edilen ve belki de Türkiye’nin en büyük organize eylemlerinden biri halini alacak olan Sansüre Karşı Yürüyüş de nitekim bu sıkıntının sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Ayrıca Yurtiçi Internet Paketi’nin Türk Telekom tarafından bedava (ya da 1 TL) yapılacak olması, yanında Türk Arama Motoru, Türk Video Paylaşım Sitesi, Türk Facebook’u gibi yeni ve nevi şahsına münhasır projelere de göz kırpıyor olabilir.

GÜNCELLEME:

17 Mayıs 2011 tarihinde güncellendi.

Sitemizin “cevap hakkına saygı” ilkesine istinaden, Türk Telekom tarafından gönderilen açıklama metnini aşağıdaki gibidir. Kamuoyuna duyurulur.

Türk Telekom’un SosyalMedya.co’ya Gönderdiği Açıklama

Türkiye’de telekomünikasyon sektörünü düzenleme ve denetleme yetkisi (5397 sayılı ve 5651 sayılı kanunda yapılan düzenlemeler dahil )  5809 sayılı kanun ile BTK’na (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı) ve bu kuruma bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) verilmiştir.

Türk Telekom, sektördeki en büyük işletmeci olarak düzenleyici kuruluşların aldığı kararlara ve yasalara uygun hareket etmek suretiyle internet kullanıcılarına en kaliteli iletişim altyapısını ve hizmetini sağlamakla yükümlüdür.

“Sosyalmedya.co” isimli internet sitesinde “https://sosyalmedya.co/sansur-paketleri-turk-telekom/” linkinde Fatih Güner tarafından kaleme alınan “Sansür Paketlerinin Arkasından Türk Telekom mu Çıkıyor?” başlıklı yazıda yer alan asılsız itham ve bilgiler içeren haber  ile eleştiri sınırları aşılmakta Türk Telekom logo ve markası  kullanılarak  okuyucular yanıltılmaktadır.

Telekomünikasyon sektörünün düzenleyici kurumu olan BTK tarafından Türk Telekom ile birlikte tüm işletmecilere  (yazıda “paket internet uygulaması” olarak belirtilen) güvenli internet sağlanmasını teminen alt yapıda değişiklik yapma zorunluluğu getiren bu yükümlülük, söz konusu yazıda iddia edildiği gibi Türk Telekom’a ekonomik bir çıkar sağlamamakta aksine önemli ölçüde ekonomik maliyet getirmektedir. Bu maliyete karşı  bahse konu hizmeti ücretsiz veya yazıda belirtildiği üzere 1 TL gibi maliyetin kesinlikle çok  altında bir rakama  sunma zorunluluğu getiren bir yükümlülüğün   Türk Telekom’un faydasına olacağı hatta Türk Telekom’un ürünü-fikri olduğu iddiası,  sattığı ürünlerden zarar yerine kâr etmeyi amaçlaması gereken basiretli tacir uygulamalarına,  söz konusu altyapı değişikliği için ayıracağı-ayırdığı bütçeyi başka alanda veya yeni bir üründe kullanmasının sağlayacağı ekonomik fayda gözetildiğinde ticaretin doğal yapısına ve hayatın olağan akışına açıkça aykırı düşmektedir.

Ayrıca sektörü takip eden kişilerin bildiği üzere, çok daha önce  Türk Telekom’un çocukların zararlı içerikten korunmasına yönelik ücret karşılığı sunduğu  benzer mahiyette ancak farklı bir altyapı ve maliyeti olan  “Nette Çocuk Var” adlı ürünü piyasada bulunurken bunun dışında başka profiller-paketler oluşturması ve bunları ücretsiz veya ücret sayılamayacak bir bedel karşılığı vermesi  yükümlülüğünün iddia edildiği gibi Türk Telekom’a   ne kadar fayda sağlayacağı da makul seviyede zekâya sahip herkesin çok rahat değerlendirerek doğru sonuca varabileceği bir konudur.

Söz konusu haberin asılsız itham ve iddialar içermesi ve bu şekilde Türk Telekom’un, ticari itibarını karalamaya, tüzel kişiliği ve markasının kamuoyu nezdindeki itibarını zedelenmeye çalışıldığı anlaşıldığından tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla bu hususların aydınlatılması amacıyla söz konusu haberin içerikten çıkartılmasını ve konuya ilişkin açıklamamızın aynı internet sayfasında ve aynı puntolarla yayınlanmasını talep zorunluluğu oluşmuştur.

Saygılarımızla,
Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Yorumlar (22)

  1. Nasıl yani, şimdi Türk Telekom mu bu paketlerden sorumlu? Türk Telekom ne yapmaya çalışıyor böyle?

  2. Ya arkadaşım bu nasıl iştir ya. Başbakan bedava İnternet verip seçim öncesi prim yapacağım diye yola çıkmış resmen. Hep seçim yatırımı bunlar. Elinde patlamış ama işte. Telekom da az akıllı değil. Yurtiçi paketi uydurmuş ki şirketleri kolay kontrol etsin istediği gibi şekillendirsin. Yuh.

  3. hatta buraya da alayım senin bahsettiğin dipnotu:

    Dipnot: Türk Telekom, son zamanlarda hosting, veri merkezi ve internet kafe işlerine el atmaya, bu konuda büyük yatırımlara ve reklamlara başladı. Hatta internet kafe yönetmeliğini ne alakası varsa Türk Telekom hazırlıyor. Bu sektörde rekabet koşulları daha en baştan çiziliyor acaba denilebilir mi?

  4. Bu en başından beri planlanan ve internetin türkiyede yeterince özgür olmasını istemeyen , benim istediğim kadar özgür olabilirsiniz diyen “Facebook Çirkin Bir Teknolojidir ” diyebilen bi zihniyetin türettiği bir oluşum olduğu ortada idi . Sadece bunun ambalajını iyi bir şekilde yapmak vardı ki unu beceremediler . Dediler erotik içerik şu bu ahlak değerleri ama asıl amaç şudur ” Eğer bundan 3 ay veya 4 ay önce bu filtreler hayatımızda olsa idi ne olurdu ! İmamın ordusu kitabı sanalda yayınlanmazdı , Face , Twit gibi platformlara girişler kısıtlanır’dı (seçim sürecini düşünerek). Google aramalarında istenen sonuçlara izin istenmeyenler’e yasak getirildi. “Erdoğan Yolsuzluk” geçen taglar kesinlikle İnternet aleminde olamazdı vb gibi youtube saymama bile gerek yok.” Bunu o zaman yetiştiremediler şimdi seçimden önde yapmaya çalışıyorlar insanları bunlara hazırlıyorlar ama onuda beceremiyorlar . Bu konuda gerek sözlükler gerek sivil toplum kuruluşları gerekse biz tekil İnternet kullanıcıları bu yasaklamaya karşı her türlü eylemin içinde olacağımı en başından beri lanse ediyoruz. Şu da var ki BTK’nın son açıklamasında bu filtrelere isteyenlerin geçeceği (Standart default olarak diretilmiyor) istemeyenlerin bu durumda kalıp kesinlikle takip edilmeyeceği yönünde oldu yani bir adım geri attılar ama durmak yok Üzerlerine yürümeye devam edilmeli bu filtreler ile interneti intranet yapma yolundaki girişimler engellenmelidir.

  5. kesinlikle bu paket bu olayına karşıyım ve okuduğum bu haber beni de şok etti aynı şekilde ama kaynağı nedir bunun? Demezler mi ki? bu bir tür komple iddiası ! ama ortaya çıkmasından gayette memnunum ve bunun için bu araştırmayı ileten arkadaşları da tebrik ve teşekkür ederim. İkincisi seçimler haziranda ; uygulamaya geçiş ağustos ki geçimden hemen sonra bile olsa seçimler bitmiş olacak. Bunun için seçimden oy kazanmak için yaptı demek biraz saçma değil mi? Lütfen daha belirgin net ve kaynağın kim olduğuna dair bilgiler yazarsanız daha net karşı tarafa iddiamızı sunmuş oluruz.

  6. Bedava internet bence süper bir olay. Bütün dünya çok ucuza (veya bedavaya) internete girerken biz kağnı hızında internetimize servet ödüyoruz.

    Türk sosyal ağı ve Türk arama motoru da bence güzel fikir. Neden Çin’de varken bizde olmasın değil mi?

  7. Burada belki de yazarın sorduktan sonra açabileceği en önemli konu; 22 Ağustos’tan kim kazançlı çıkacak sorusudur. Türk Telekom’un altyapısını kullanan tüm hosting şirketleri, tüm ISP’ler, tüm internet kullanıcıları, aslında bir yandan TT’nin insafına kalmış durumda.

    Bunun açıklamasını yapsa yazar, sanki daha doğru olacak gibime geliyor.

  8. türk telekom’un amacı öyle gözüküyor ki bir kontrol mekanizması yaratmak ve bütün kontrolü elegeçirmektir.. sizde biliyorsunuz bütün ispler falan, yani superonline ve diğerleri hep tt’den alıyorlar hizmeti. ttnet fişi çekse bütün türkiye’de internet biter. böyle bir paketle de kontrolü ellerinde tutmak istiyorlar. olabilir, bana baya mantıklı geldi.

  9. valla burda Turkiye’deki internet kullanicilarinin kazancli cikmayacagi kesin..en azindan bilincli kesimi kast ediyorum..

    “devlet baba interneti ucuza getirdi eh bununda karsiliginda filtre sistemi getirmis cok mu canim?” gibi bir dusunce sisteminde olanlarin bu isin altinda yatani anlamayacaklari kesin..

  10. hayatımda bu kadar kaynagı havada ve kafadan sallama oldugu her halinden belli olan ve mantık silsilesi bie yanlıs olan bir yazı okumamıştım.. pazar pazar sayenizde güne eğlence ile başladım.. teşekkürler..

  11. Benim de geçenlerde aldığım duyum, bu iş için hali hazırda 13 milyon dolar harcanmış ve altyapının hazırlanmış olduğuydu…

  12. Herkesin bu “SANSÜR” tartışmasının altında birşeyler araması doğal. Turkiye’de ADSL kullanıcılarına Turk Telekom altyapısı üzerinden hizmet veriliyor olması da Turk Telekom’un bu olusumun icerisine cekilmeye calisilması da mazur gorulebilir.

    AMA BU IDDIALAR DUPEDUZ SACMALIK.
    TTNET’in suan ayda 3 TL karsiligi sunduugu Aile Koruma Sifresi bundan boyle ucretsiz verilecek. TTNET ayda 18 milyon TL’ye kadar yılda da 200 milyon TL’ye kadar gelir kaybına ugrama tehlikesi ile karsi karsiya.
    6 milyon abonesinin hepsinin Aile Koruma Sifresi kullandığını varsayarsak ulaşılacak rakam bu.
    200 milyon TL gelir kaybına uğramak pahasına ne TTNET’in ne de bunun ana şirketi Türk Telekom’un böyle bir saçmalığa imza atması imkansız.

    SAÇMALIĞIN KAYNAĞINA GELİRSEK…

    Ben şahsen BTK başkanı ve Ulaştırma Eski Bakanı Binali Yıldırım’ın da defalarca söylediği gibi “SANSÜR” niyeti olmadığına inanıyorum.
    Ama çıkartılan kurul kararı buna olanak tanıyor. Bu da EHİL olmayan vatandaşların, olmamaları gereken yerlerde bulunmasından kaynaklanıyor.
    Yazdığını okuyan, okuduğunu anlayan birileri tarafından yazılmış olsaydı bu kurul kararı böyle bir tartışmaya başlamamış olacaktık.

  13. kim ne derse desin interneti kısıtlama ve sansürleme olayı olduğu açıkça belli. Sesimizi çıkarmadığımız sürece bu adamlar bizim yerimize düşünüp bizim yerimize kararlar vermekten çekinmeyeceklerdir.!!! işlerine gelmeyen sitelere hemen erişim engellenecek ve kendi karanlık zihniyetlerini mümkün oldukça yayacaklardır. Umuyorum ki Bu emellerine asla ulaşamayacaklar…

  14. Üzülmeyin canım anonymouse sizin için hallediverir ne de olsa illegal kişilerin kökü dışarıda olur.

  15. Üzülmeyin canım Anonymouse sizin için hallediverir. Ne de olsa illegallerin kökü dışarıda olur…

  16. böyle paranoyakça düşünmeye devam edersek yakında ahlaksız ve cinselliğin ön planda olduğu bir toplum haline gelicez gibi geliyor bana.

  17. ilginç olan şudur ki, “makul seviyede zekâya sahip herkesin çok rahat değerlendirerek doğru sonuca varabileceği bir konudur.” cümlesiyle kamu oyuna birşeyi nasıl saygıyla duyurmaya çalışmışlar anlaşılır değil !

    esas konu kimin nasıl yaptığı değildir olmamalıdır esas konu benim hangi sitelerin bana uygun düşeceğine karar vere yetkisini kendinde bulan zihniyetin bugün tüm internet kullanıcılarının önünü tıkamasıdır. engellemenin tüm dünyada insan hakları ihlali olarak görüldüğü günümüzde kişisel hakların nekadar önemli olduğunu savunan bir iktidar varken iktidara bağı çalışan BTK ve ona bağlı TİB kurumlarının kişisel haklara bu denli büyük darbe yapmaya çalışması ilginç olduğu kadar tezat bir görüntü oluşturmakta.

    çeşitli bahanelerle insanların özgürlüklerinin kısıtlanması ancak demokrasi ile alakası olmayan ülkelerde görülürken “İleri demokrasi” anlayışını benimsemiş ülkemizde demokrasinin en basit ilkesi olan kendini ifade özgürlüğünün bir şekilde (bloglar gibi) önüne set çekilmesi düzeltme metninde söylendiği üzere “makul seviyede zekaya sahip herkesin” dikkatini çekmelidir.

    mahkeme kararı ile engellenen birtakım siteler son derece makul karşılanabilir. bir davanın neticesi olarak olmuştur. ancak görmekteyiz ki standart paket adı altında lanse edilen program bile 60.000 üzerinde sitenin engellenmesine sebep vermektedir.
    Türkiye’de malesef bu paketler “Porno” filtresi olarak görülse de bu tarz büyük bir engelleme gücünün devletin basit ve ufak bir kurumunda bulunması hiç iç açıcı olmadığı gibi aslında endişe duyulması gerekli bir durumdur.
    Çeşitli sebeplerle bazı siteleri engellemeye çalışmak sonuçları hiç hoş olmayan davalara sebebiyet verebilir. AİHM denilen mahkemeye kadar gidebilecek bir süreçten ve bu süreç sonunda Türkiye’nin bir elin parmaklarını geçmeyecek baskıcı rejimlerinden birine sahipmiş gibi görüleceği de aslında “makul seviyede zekaya sahip” herkesin farkında olduğu bir durumdur.
    Türkiye Cumhuriyeti kişisel haklara yeterli saygıyı göstermediği sürece dünyadaki her ülke Türkiyeyi 3. dünya ülkesi olarak görmeye devam edecektir. Bu durumun bilinciyle bu konuda 22 Ağustosta yürürlüğe girecek programlarla beraber her türlü sansür sisteminin önüne geçilmelidir.
    Kamuoyunun düzeltme yazılarına değil sistem üzerinde sansüre karşı olan bir düzenlemeye ihtiyacı vardır.
    Bu noktada herkesin ufak bir ücret karşılığında kişisel olarak bu programları satın alabildiği gerçeği de ayrıca bilinmektedir.