Henüz kariyerinizin başında olabilir ve 35 yaşınıza gelmeden önce kariyer hedeflerinize ulaşıp ulaşamayacağınızı merak ediyor olabilirsiniz ya da uzun süredir çalışma hayatında yer alıyor ve kariyerinizde
Yeni bir iş görüşmesine hazırlanıyorsunuz. Ekibinde yer almak istediğiniz ve kariyeriniz için iyi olacağını düşündüğünüz bir şirket sizi mülakata çağırdı. Bir taraftan ne giyeceğinizi düşünürken
Pek çok marka, ürün veya hizmet fiyatlandırması yaparken, karlılığını ve hedef kitlesinin alım gücünü göz önünde bulundurur. Ancak, üretim sürecindeki maliyetler, marka konumlandırma gibi birçok nedenden
İş yaşamının yoğunluğu nedeniyle zaman zaman kendimize fazla yüklenebiliyoruz. İşlerin yetişmesi, daha fazla ve hızlı iş bitirebilmek gibi amaçlar edinerek, ruhumuzu ve bedenimizi haddinden fazla yorduğumuz
İşinizi seviyor musunuz? Cevabınız “Evet” ise, işinizde kalıcı olabilmek ve mümkünse uzun yıllar aynı kurumda çalışabilmek için gerekli olan şartlardan biri de patronunuzla iyi geçinmek. Bu yalnızca çok
CV (özgeçmiş), iş başvurusunda bulunurken, adayların kendilerini tanıtmak için özenle hazırladığı ve birçok benzeri arasından fark edilebilmesi için her ayrıntısının önem taşıdığı bir belge.
İşini severek yapmak, sevdiği işi yapmak, en azından iş ortamını sevmek, daha verimli çalışabilmenin de anahtarı. İnsanların sevdikleri işlerde daha başarılı oldukları herkes tarafından bilinen bir
İş başvurularında bulunurken, özellikle “masa başı” işleri tercih ediyor olabilirsiniz. Muhtemelen masa başı işlerin daha güvenli, hatta daha az yorucu olduğunu düşünüyorsunuz ya da bu iş size daha
İş dünyasında çevre oluşturmak başarıya giden yoldaki en önemli adımlardan biridir. Farklı sektörlerde uzman olan kişilerle bağlantıda olmak hem iş hem de sosyal yaşamda size fayda sağlayabilir.
Siz de sık sık “Y kuşağını anlamak zor” benzeri cümleler duyuyorsanız hatta bizzat bu cümleyi kuruyorsanız Y kuşağının çalışma hayatındaki yerine ve önemine gelin birlikte bakalım…