Bence Türk girişimcilerin sorması gereken ilk soru “Girişiminizi Silikon Vadisi’ne taşımalı mısınız?” sorusu değil. Bence Türk girişimciler öncelikle “Şark kafasından ziyade garp kafası ile nasıl hareket ederim?” sorusunu sormalı.
6 Nisan 2007’de “Blogcu.com Nokta A.Ş. tarafından satın alındı” başlığı ile Webrazzi’de bir yazı yayınlandı. 2005 yılında Devrim Demirel tarafından kurulan ve satıldığı tarihte Türkiye’nin en çok ziyaretçisi olan 12. sitesi haline gelen Blogcu, o zamanlar henüz 390 bin üyeye sahip olan ancak ilk ve en büyük ücretsiz blog servisi durumundaydı. Rakibi de neredeyse yok sayılırdı, blogger.com Türkiye’de henüz büyümemişti, WordPress ise rüya gibiydi.
Nokta A.Ş., o zamanlar internet yayıncılığı alanında birçok siteyi işletiyordu ve bu sitelerin arasında şu anda kapalı olan dizin.com gibi bazı servislerin yanında halen açık olan doviz.com gibi siteler de vardı. Hatta yine yakın zamanda fotokritik.com’u ve izlesene.com’u da satın almıştı, büyümesine devam ediyordu.
Bugün ise Türkiye’nin en büyük internet gruplarından biri haline geldi (tabi Nokta Domains de dünyanın en büyük domain portfolyolarından birine sahip).
Blogcu.com’un bugününe baktığımızda ise rakiplerinin arasında blogspot.com (eski blogger.com) ve wordpress.com gibi servisler var. Tabi bunların yanında WordPress’in “native” kurulumu da var, yani insanlar kendi alan adlarına WordPress kurulumu yapıp, kendi bloglarını da oluşturabiliyorlar.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre WordPress, dünyadaki web sitelerinin %70’inin altyapısını oluşturuyor, ki bu inanılmaz bir rakam. Tabi blogspot ve WordPress’in aktif bloglarının sayısını da hesaba katarsak, ortaya çok büyük rakamlar çıkıyor.
Tumblr’ın Geçmişi
Tumblr’a dönecek olursak, 2007 yılında New York’ta David Karp isimli girişimci tarafından kurulan Tumblr, bir nevi mikro blog gibi işleyen ve içerik formatları ile diğer blog sistemlerinden farklılaşan bir içerik servisi. Tabi sahip olduğu “Dashboard” (kontrol paneli) ve “Followed Blogs” (takip edilen bloglar) gibi ek hizmetleri ile de kullanıcılarının hızlıca alıştığı bir sistematik halini alıyor.
Ayrıca getirdiği “re-blog” sistemi ile de aynen Twitter’daki retweet özelliği gibi, kullanıcıların takip ettiği diğer bloglardaki içerikleri tek klik ile kendi bloglarında paylaşabilmelerini sağlayan Tumblr, hızlı bir şekilde büyümesine devam etti.
Geçtiğimiz sene ayda 58 milyon kişinin ziyaret ettiği bir sosyal ağ olan Tumblr, sadece bir senede bu rakamı 117 milyona çıkararak inanılmaz büyüme rakamları gösterdi. Şu anda da toplam 1.1 milyar Dolar’dan fazla bir değerleme ile Yahoo ile satış görüşmeleri yapıyor.
Blogcu.com ve Nokta A.Ş.
Nokta A.Ş. aslen Ankaralı bir şirket, merkezi ve altyapı geliştirme tarafının çoğunluğu Ankara’da. Istanbul’da da reklam satış ofisi bulunmakta.
comScore’un Şubat 2012 raporuna göre Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 7. sitesi olan Blogcu.com, yine aynı rapora göre 12 milyon ziyaretçi tarafından ziyaret ediliyor. Ancak yine aynı rapora göre ziyaretçiler sitede sadece 1.2 dakika, yani 72 saniye geçiriyorlar.
Nokta A.Ş. CEO’su Tümay Asena’nın 14 Mart 2012’de (rapordan yaklaşık 20 gün sonra) Webrazzi Dijital ‘12’de belirttiği rakamlara bakacak olursak, Blogcu.com’da aktif 200 bin blog bulunuyor. Asena’nın da belirttiği gibi Blogcu.com’daki yeniden bloglama özelliğinin Tumblr’dan sonra hayata geçirildiğini söylemekte fayda var.
Ayrıca Blogcu.com’un gelir modelinin de reklam ve advertorial’a dayalı olduğunu hatırlatalım, bir internet gazetesi ile aynı karakteristiklere sahip.
Tumblr ve Blogcu Arasındaki Benzeşmeler ve Farklar
Internet sektöründeki herkes, Blogcu.com’un bugünkü geldiği noktanın Tumblr ile eşleştirilebileğini söyleyecektir. Blog yapıları, kullanıcı davranışları, basitlik gibi etkenler, bu önermede ön plana çıkmaktadır.
Ancak çok ciddi farklılıklar da bulunmaktadır. Mesela Blogcu.com’un ana sayfasını açtığınızda aslında Blogcu.com’un bir internet yayıncısı olduğunu anlayabilirsiniz. Tumblr’ın ana sayfası ise bir sosyal ağ karakteristiğindedir.
Mesela Blogcu.com’un ana sayfasından birkaç başlığı sizin için çekelim. Bu yazının yazıldığı an itibariyle Blogcu.com’un ana sayfasında; “Kurabiye Tarifi”, “Ne Olur Çekmeyin, Abim Beni Keser”, “Kadın göğsü gibi, bu tarif yerlere yatırdı – video”, “Lif modelleri desenli lif modeli”, “başlıkburcu esmersoy tatil fotoğrafları”, “utançtan ne yapacağını şaşırdı”… Eminim biraz daha incelesek çok farklı içeriklere de ulaşabiliriz.
Sonuç
Türk internet şirketleri aslında çok büyük fırsatlara sahip, bu fırsatların en önemlilerinden birinin de, değerli bir emtia olarak Blogcu.com olduğunu hepimiz biliyoruz. Blogcu.com özelinde ise eğer 2011 veya 2012’de doğru pivot ile vizyon farklılaşması yapılsa, Blogcu.com acaba bugün ikinci bir Tumblr olabilir miydi diye düşünmeden edemiyorum.
Tumblr’ın premium konumlanmasının getirdiği en büyük özellik, Tumblr kullanıcılarının “early-early adapter” olması olabilir. Her şeyden en erken haberi olan ve kültür ve içerik anlayışı bakımından da fazlasıyla premium olan bir sosyal ağdan bahsediyorum. Sığ bakış açısına göre Tumblr aslında aşırı cinsel içeriklerin içerik yüzdesinde büyük bir yer kapladığı söylenebilir. Ancak gerçekten de bu sığ bir bakış açısı olacaktır. Çünkü aslında Tumblr’daki cinsel içerikli bu fotoğraflar, kendi kültürünü yaratmış olan bir sosyal ağın içerik emtiası olarak algılanmalıdır.
Tumblr Girls; işte o bahsi geçen cinsel içerikli fotoğrafların kategorisinin adı bu. Tumblr Girls. Tumblr’ın kendi kültürünü, kendi anlayışını ve kendi kavramsal içerik anlayışını da yarattığının en büyük ıspatı budur.
Hatta Türkiye’de bu konuda vizyoner davranan firmalardan biri de mavi, bildiğiniz mavi Jeans. Hatırlarsanız kendileri ile bu konuda röportaj yapmıştık. Mavi’nin global ana sayfası aslında bir Tumblog. Içerik anlayışı da üstelik Tumblr’ın kültürüne çok uygun. Bugün kullanıcıları da bu içerik anlayışına fazlasıyla alışkın bir hale geldi. O röportajı hemen okuyun: “İstanbul’dan Dünyaya Sosyal Medya Dersi: Mavi”.
Tumblr’ın markaları da fazlasıyla saran bu içerik anlayışını Blogcu.com’da görmek de bence harika olabilirdi.
Tumblr bugün Amerika’nın en çok ziyaret edilen 19. sitesi, Blogcu.com da Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 7. sitesi. O yüzden ne söylediğimi anladığınızdan eminim.
Bence bu yorumun sonunda sorulması gereken tek soru ise galiba bu: “Blogcu.com bir internet yayıncısı olmaya devam mı edecek ve içerik anlayışı ve kullanıcı kitlesi ile Milliyet.com.tr’den farksız mı ilerleyecek? Yoksa gözlerini açacak, teknolojisini ve kullanımını farklılaştırarak belki de Türk karakteristiğine uygun bir sosyal ağ haline mi gelecek?”
Milliyet.com.tr’den, hep örneğini verdiğim bir içerik başlığı ile yazımı sonlandırayım. Ana sayfada manşette yer alan haberin başlığı: “Canlı Yayında Baygınlık Geçirdi, Önce Gözleri Kaydı”.
“WordPress, dünyadaki web sitelerinin %70’inin altyapısını oluşturuyor”
Bununla ilgili bir kaynak da paylaşabilir misiniz yazıda?
Özgür selam;
Bu istatistiği Pocket’a kaydettiğimi çok iyi hatırlıyorum ama şu anda bulamadım. Belki de ekran görüntüsünü almışımdır ama kesin bulurum. bu akşam arayıp haber vereceğim :)
Fatih selam, umarım özlemişindir beni. Ben seni cok özledim cünkü. Yine döktürmüşün makaleyi. Eline sağlık ama okumadım. Kendine iyi bak, ekibe selam… Kolay gelsin.
Evet, ‘sosyal ağ’…tam anlamıyla eksiğimiz bu Türkiye’de; tespitinize katılıyor ve “kullanımını farklılaştırarak belki de Türk karakteristiğine uygun bir sosyal ağ haline mi gelecek?” sorunuzun Blogcu.Com ve potansiyeli olan tüm benzerleri tarafından okunup ciddiye alınmasını umuyorum. Güzel makale için teşekkürler..
Tarıkcım selam;
Seni hatırlamadım ama, trollerin çoğu insanların onları hatırlayacağı düşüncesiyle yaşamıyor mu zaten?
Mademki makaleyi de okumuyorsun, bu siteye de gelme canım kardeşim ;)
Çok basit bence! Yes? No? GTFO!
Eğer reklamlardan siteyi görebilseydim, blogcu’nun ana sayfasını inceleyecektim ama henüz içeriğe ulaşamadım. Bu durum da Blogcu’nun adının Tumblr ile yan yana durması bile emeğe saygısızlık olur gibi.
blogcu.com da sayfalarda reklamdan başka bir şey yok. aradığımız şeyi bulamıyoruz ki.
Nokta maalesef bugüne kadar aldığı siteleri reklamla doldurmaktan ve o siteleri mahvetmekten başka bir şey yapmadı. Blogcu, izlesene, sinemalar.com gibi güzelim projeleri bozdu. Türk internet sektörüne zarar vermekten başka bir şey yapmadı Nokta.
Nokta A.Ş hakkında düşüncelerinize aynen katılmakla beraber, Tumblr ile yan yana konmasına da bir o kadar şaşırdım.
Tumblr’in asıl kitlesi mobil kullanıcılar ve Türkiye’de mobil alanında bu başarıyı yakalamak neredeyse olanaksız. Nokta A.Ş’nin ilk yapması gereken, yazıda da bahsi geçen görüntü kirliliğini ortadan kaldırması gerekiyor.
Flickr, Twitter, Tumblr gibi başarılı girişimlerin giriş sayfaları hep sade ve kullanıcıları hemen kayıt ettirmeye yönelik. Bize de bu model gerekli. Kısaca, merak duygusu.
Kullanıcılar ve ziyaretçiler açısından sadece ve kullanışlı sayfaların yer aldığı bir yapı gerekli. İnsanlar artık reklamlar işe boğuşmak istemiyor.
Merhaba Fatih,
Bence WordPress’in %70 olması imkansız. Sanırım “seventeen percent”i sen “seventy percent” gibi hatırlıyorsun.
%17-18 gibi dersen tamamdır ama %70 imkansız. Belki ileride o da olur, belli mi olur? :)
Bu arada Mert’in yorumuna da sonuna kadar katılıyorum.
Sevgiler..
Sevgili Engin,
Hem her şey “bedava” olsun istiyoruz, hem de hiç reklam olmasın.. Bu nasıl mümkün olacak?
Reklamın doğru dozda kullanılması şart.
Oran kesinlikle yanlış. Dünyada ki en çok trafik çeken ilk 100 bloga göre %52 kullanıma sahip. (http://royal.pingdom.com/2013/05/07/wordpress-top-100-blogs/ buradan bakabilirsiniz.)
Genel olarak kullanım oranı en son, ~%17 dolaylarındaydı – (http://wpdaily.co/17-percent-top-1mm/
Merhaba Mustafa,
Mantıken %70 olması imkansız zaten. Sanırım Fatih’in dalgınlığına geldi.
Linkler için teşekkürler.